🏮 Bir Hiç Uğruna Aşkımı Feda Mı Ediyorsun
Yaşadığım mutluluklar, çektiğim özlem, gözlerimdeki yalnızlık, Senin eserin . . Her gün sensizliği daha iyi tanıyorum, bittiğimiz günden beri.Daha çok savaşıyorum kendimle.Daha çok özlüyorum seni.Daha çok ağlıyorum. Tükeniyorum . . Bugün bana acı veriyor. Onlar sevgilerini bize inat gösterince birbirlerine;
Türkiye’mi seviyorum. Gece nöbet tutuyorum, Vatanımı koruyorum, Vatan için ölüyorum. Türkiye’mi seviyorum. Türkiye’min toprağına, Şehit kanı bayrağına, Al yıldızlı sancağına. Canım feda Vatanıma.
Domine edilmeye, hayatının, cüzdanının ve tüm ruhunun elinden alınmasına ihtiyacın var. Bir hiç olmak istiyorsun. Aşağılanmayı iliklerine kadar hissetmek istiyorsun. Buraya gel, iyice dibime. Görebileceğin tek şey uğruna hayatındaki her şeyini feda edebileceğin mükemmel ayaklarım olsun.
Bu Yazımızda Aldatma Sözleri, İhanet Aldatma Sözleri, Aldatan Sevgiliye Tokat Gibi Sözler, Aldatılmış Sözler Kısa, Aldatan Erkeğe Kapak Sözler Bulabilirsiniz.
Birdeyişle, sevilmeyen bir koca ile yaşamak ya da olmamak belirsiz bir sorudur. Ve her kadın bağımsız olarak çözmeli. Yakınlarda bir yabancı varsa, olumlu duygulara neden olmuyorsa, onu bırakmak daha iyi olur. Neden ona ve kendime işkence ediyorsun? Her birimiz sevgiyi ve mutluluğu hak ediyoruz ve onları feda etmek imkansız.
Penceremde Yağmurlar Var. Dışarda yağmur var. benim içimdeyse el değmemiş fırtınalar. sel götürüyor kaldırımları,sokakları,caddeleri. benim ruhum da takılmış bir kağıt parçasına. gerçekleşmeyecek hayallere kapılıp gidiyor. Penceremde yağmurlar var. her damla senin ismini yazıyor camlara.
Arkadaş eI uzatıp seni yerden kaIdırandır. Dost ise onuda aşağı çekeceğini biIdiği haIde sen daha düşerken eI uzatandır. Johann WoIfgang von Goethe. Aşk uğruna hayatımı verebiIirim, hürriyet uğruna ise aşkımı feda edebiIirim. Victor Hugo. Aşk vazgeçebiImektir; Mecnun misaIi aydan, Musa gibi saraydan vazgeçebiImektir.
Şimdi Peygamber çocuklara hiç mi sinirlenmedi Evet hiç sinirlenmedi. Var mı ötesi. Var mı ötesi
Perşembe, Ağustos 16, 2012 baharimsin kisimsin dinle, ferdi tayfur, ferdi tayfur sarkilari No comments. Bir melek sanmıştım seni Terkedip kaçtın sen beni sana uğurlar olsun Ben buldum bir yenisini Baharımsın kışımsın Toprağımsın taşımsın Arkadaşıma kaçtın Dünya ahret kardeşimsin..
KocamıÇok Seviyorum: ( Aşk yarım kalır mı Gizli Üye. Severek evlendik. İlkimdi sonumda o olucak. O benim sadece eşim değil, arkadaşım, samimi dertleşebilecek güvende hissettiğim dostum, kalbim, ruhumdu: ( Bir gülüşüne ömrümün bir yılını vermeye hazırım. Uğurum, dünyam, sebebim: (. Biz bir birbirimiz bu kadar
Öyle büyük aşklar yaşadım ki, bu aşklar uğruna öylesine çok küçüldüm ki birinin en sevdiğiydim, hiç sevmediği olana kadar.. bir diğerinin, hayatını iyi yöne sokmak için kendi hayatımdan feda etmek zorunda kalırken, sonra onun ölümüyle ödüllendirildim.. başka birinin, unutamadığı gönül davasının hayaleti.
Uğrunaşu can feda desem Sende beni sever misin? Sende beni sevsen Aşkımı bir görsen Mutluluk hissetsen Sende beni sevdiğini Söyler misin? SENİ DÜŞÜNÜYORUM Sabahın seher vaktinde Seni düşünüyorum yine Her gün biraz daha güzel Görünüyorsun gözüme. Resmin elimden düşmüyor Sevgin içimden çıkmıyor Tapıyorum adeta sana
p1fsmU. ister istemez yüz güldüren hadisedir. askerlik denen olayın kalkması bile tartışılır hale gelmiştir ki ülkenin gençlerinin ömründen 6-12 ayı bir hiç uğruna kaybetmemesi de gerekmektedir artık. uyu türkiye'm pkk suriye'den istediğini alsın veya almasın geri dönüşte aynı yerlerde faaliyetlerine devam edecek. hatta barış ayağına kurdukları plan o kadar iyi işliyor ki türkiye'de akp kesimi artık pkk ya neredeyse haklılar diyecek konuma getiriliyor. pkk'nın bitmesi almanya, ingiltere, rusya, abd ve israil in bitirmesine bakar. içerideki barış kısır döngü. hikaye, safsata, düzmece, planlanmış oyun.. bir hiç derken pkk işgalci türk ordusu ve devleti diye bir söyleme sahip yani, kendine ait bir ülke istiyor, bizim askerlerimizin şehit olması, umrunuz da değilse bir hiç uğruna diyebilirsiniz ancak, bu dediğine en çok pkklılar güler, adamların istedikleri bir hiç mi şimdi, şöyle bir söylem var, sadece kendilerinin kürt olduğunu kabul edilmesini istiyorlarmış, dalga mı geçiyorsunuz, bunun için binlerce insan elinde silah, dağlara çıkar mı, orada yaşar mı, normalde teker patlayınca korkan insan evlatları elinde ak47 dolaşır mı oralarda pkk ne istiyor diye merak ediyorsan, bkzgoogle bir yıldır kimse bir hiç uğruna ölmemesiyle doğru olduğu ispanlanmış önermedir. amma ve lakin daha güzel yarınlar için ölmüşlerdir gençler şehirlerin göbeğinde. türkiye'de en büyük problem, her zaman, uzun vadeli planların yapılmaması, yapılan planların kısa vadede çözüm sunması ve uzun vadede iyi olması için dua edilmesi olmuştur kanımca. bir yıl, bir ülke tarihi için çok kısa bir süredir. yani bir yıldır kimse ölmüyor diye barış geldi demek, her şeyden önce, kendini rahata bırakmaktır ve yanlıştır. kısacası; yalancı bir bahardır. suriye olayı bitsin bak gör yeniden başlıyor mu tamamen seçim adımıdır atılanlar pkk nın bitmesine ne amerika izin verir nede pkk kendini bitirir. sadece şuan güçlerini suriye'ye kaydırması gerekiyordu. ayrıca ölen gençler bir hiç uğruna ölmüş diyorsan bu 1920 lerin mandacı söylemiyle benim için denktir. ülke topraklarına bir hiç diyen insan beyanı. bir hiç uğruna öldürülmelerin hala bazı hafızaların vicdanlarına girmediğini gösteren tespit. bkz ali ismail korkmaz bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır; toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır!mithat cemal kuntay kimse "hiç" uğruna ölmedi... çünkü "ölüm" bile başlı başına "hiç"ten çok fazla.. ve ölenler vatanları bölünmesin diye ölüyoruz sanıyorlardı. meğer ki "vatan" bir hiçmiş akgillerin gözünde. sefil aponun kıçına takılıp partiyatilyakfiroş saflarında dağa çıkan hainleri de halk kahramanı sayarlar yakında.. bdp'nin planı vardı dağdan inenler kürdistan'da aşayişi kurup, koruyacaklardı hesapta.. bu gidişle o da yakındır. yılmaz odabaşı'nın başına işler açan şu dizesi çok daha anlam kazanıyor aslında.. "bayrakları bayrak yapan bayrak imalatçılarıdır. toprak, eğer uğrunda ölen varsa utanmalıdır" ve yine aynı yılmaz demişti ki... "ve andolsun ki / hiçbir toprak / hiçbir vatan / hiçbir bayrak / daha kutsal değildir insandan..." kafanız karıştı sanırsam ;ne diyor bu herif diyorsunuz?. yooo..karışmasın kafanız...tüm diğer alt kimlikleri atıp, insan olma paydasında birleşmenin tarafgiriyim ben..ama bu payda insan olanlara açık..uyuşturu ticareti ile kirli bir savaş yürüten ve ihanete önce kendi halkına ihanet etmekle başlayanlar, insandan sayılmaz benim gözümde... karşılığında milli değerlerimizin yok edilmesiyle gerçekleşen durumdur. bu durumun devam etmesi için hapishaneler boşaltılacak, 'kürdistan' kurulacak, atalarımızın kanla aldığı yıllarca birlik beraberliği sağladığı,güzel ülkemiz bölünecek. üzgünüm ama görünen durum bu. bir iddia. bir hiç derken neyi kastetmiş anlamak zor, ya da hala daha kadın ölümleri tecavüz ölümleri, vs gibi ölümleri de bir hiçten sayıyor galiba. hayır bu iktidar baştan gitse ve gider gitmez de olaylar başlasa siz de uyanıklığa kaçıp yeni gelen iktidarı suçlayacaksınız onlarda kendini tereyağından çıkarılmış kıl gibi rahat hissedecekler. gazanız mübarek olsun. bir yıldan önceki ölümleri nasıl tarif ediyorsunuz acaba merak ettim. ölenin neden öldüğü sorusuna verilen cevapları unutturabilmek için bulunan ve toplum hafızasını yeniden dizayn edebilme şansı olan iyi bir iletişim cümlesidir. ki cümleyi seslendirenler sonrasında üzerine yeni cümleler eklemişlerdir. sonucuna bakacak olursak ölümü istemenin güzel olabilecek hiçbir tarafı yoktur. daha global bakarsak dünyada ki silah üreticilerinin artık kitlesel silah üretimine başlamalarının bir sonucudur. karşlığında ne verileceğinin merakı ve korkusu ....
Sevgili Ayşe, dört ünlüye "Aşk mı, başarı mı" diye sormuş, hepsinden "Aşk" yanıtı alınca da fevkalade mutlu olmuştu. Aksi tezi savunan ben de Ayşe'yi düelloya davet etmiştim. Geçen pazartesi öğleden sonra geldi. Kayıt cihazını koydu ve düello başladı.. Böyle bir konu, taraflar da Ayşe ile ben olunca, lafı kısa tutamadık.. Bu hafta sizlere birinci bölüm. Devamı haftaya pazara.. *** Hıncal Uluç Hiç âşık oldun mu? Ayşe Özyılmazel Oldum ohoooo!... Peki nasıl anlıyorsun âşık olduğunu? Sabah uyanıyorum, o kişi aklımda, yemek yerken aklımda, işte aklımda, yolda aklımda, gece aklımda hatta rüyama bile giriyor. Bir de çok mutlu hissediyorum, bambaşka. Giyinmeler, süslenmeler, bir havalar, salak salak gülmeler... Peki kaç kere oldun böyle? 3-4.. Yani ben âşık olma konusuna açığım, bilirsiniz. Peki büyük aşktan mı bahsediyorsunuz, ona göre cevap vereyim. Aşkın büyüğü küçüğü olmaz. Hoşlanmalarla, sevmelerle karıştırmadan söyle. Haa tamam, o zaman açıklıyorum; üç. Fevkalade makul bir rakam. Peki beş kere âşık oldum deseydim ne diyecektiniz, gönül bu ya. Beş de olur. Limit ne? Oooo!. Yirmi kere deseydin, orada bu konuşma bitecekti. Bir defa şunu söyleyeyim, sen benim son aşkımsın, bir daha âşık olmayacağım diye bir şey yok dünyada. Ona katiyen inanmıyorum. Gördüğünüz gibi ben de inanmıyorum. Peki neden? Neden inanmıyorum, yaşım senin iki mislin olmasına rağmen aşağı yukarı üç aşk yaşadım. Âşık olduğum üç insanla da tanışmam tesadüfen. Tamamen tesadüfen. Akla hayale gelmez tesadüfler. Şimdi diyorum ki "O tesadüfler olmasaydı ben hiç âşık olmayacak mıydım?" Mesela Çin'e gidip, Çin'de köşeyi dönerken biriyle çarpışsaydım. Arda Turan'ın Beyoğlu'nda elinde kitaplar olan bir kızla çarpışma hayali gibi mi? Arda'nın dediği gibi elinden kitapları düşürse... Belki hâlâ o kız orada beni bekliyorsa? Böyle bir şey var mı dünyada?. Demek ki yok, demek ki aşk birden fazla da olabilir ve her aşk ne ilktir, ne sondur. Yüzde bin katılıyorum Hıncalım, hep âşık olma ihtimalimiz var. Peki birinin sana âşık olduğunu nasıl hissediyorsun? Kaç kişi sana âşık oldu mesela?. Haaaa... Karşımdakinin bana âşık olup olmadığını gözlerinden anlarım sanırım, bana bakışlarından. Âşık adam gözünün içine bakar, bakarken de gözleri titrer ama ne zamanki ayrılıyorum o zaman "Acaba bana hiç âşık olmadı mı?" diye düşünüyorum ve bunu her defasında yapıp üzülüyorum. Demek ki ölçümün yanlış. Ölçüm yanlış zaten bu konuda neyim doğru. Peki biz kadınlar erkeğin bize âşık olup olmadığını neyle ölçeceğiz? Kızları en çok etkileyen şeyler; güzel konuşmak, güzel jestler yapmak, onun ve senin önemli günlerini unutmamak, hemen hemen her buluşmanızda 'sweet nothing' dediğimiz küçük şeyler; mesela bir gün yoldan koparttığın papatyayı verip "Hatırlıyor musun, bugün tanıştığımız gün" diyeceksin. Böyle bir erkek varsa ben tanışmayı çok isterim. Ama bir kızı etkilemek isteyen her erkek bunları yapabilir. Hele cep telefonlarının olduğu devirde haydi haydi yapar. Telefon hatırlatıyor sana çünkü... Her erkeğin yapabileceği şeyler ölçü değildir. Ben fevkalade konuşan, romantik jestler yapan bir adamım. Yaşım 35-40 olsa bir genç kızı etkileyebilecek her şeye sahibim, o devirde de sahiptim. Yani kızı âşık olduğuma inandırabilirim, "10-15 gün oyalansam" dediğim kıza da aynı şeyleri yapabilirim. Demek böyle ölçü olmaz. Heyecanla ölçüyü bekliyorum, nedir bu ölçü? Aşkın iki ölçüsü var, bende. 1. Öncelikler Onun hayatındaki önceliğin nedir? 2. Fedakârlıklar Senin için nelerden vazgeçebilir? Tercih durumunda kalsa senin için nelerden vazgeçebilir. Şimdiki nesilde ağır bencillik var. Önce kendi keyifleri, sporları, muhabbetleri, Play Stationları, arkadaşları... Adamı nasıl sevdiysen öyle kabul etmen lazım ama bir gün diyorsun ki sen; "Sana fena halde ihtiyacım var." Onun da spor saati... Bakalım geliyor mu gelmiyor mu, mesele bu. Diyelim ki Hıncal Uluç'un çok sevdiği dünya çapındaki keman sanatçısı bilmemkimin konseri var. Hıncal da ona yerini iki ay evvel ayırtmış. Hıncal konsere gelmiş oturmuş, sen telefon ediyorsun; "Çok gelmeni istiyorum". Üç ihtimal.. Gelemem konser var.. Konser bitince gelirim.. Ya da telefonu kapatıp sana koşarım. Üçüncüsü en büyük aşk. Tabii. Karşılıklı bütün ölçüler bu. Ayşe benim için hangi fedakârlıkları yapar?. İki; Ayşe'nin yaşamında benim önceliğim ne? O zaman şimdi 'La La Land' filmi üzerinden 'kariyer mi, aşk mı?' konusunu açmak istiyorum. Şimdiiii... Aşkta yapacağın en büyük fedakârlık nedir biliyor musun? Aşkını feda etmektir. Sahip olduğun en güzel, en değerli şeyden vazgeçmek. İyi de niye feda ediyorsun ki? Âşık olmuşum niçin bırakacakmışım? Valla hiç aşkımı feda edesim olmaz. Hah! 'La La Land' işte bu. Ben seni o kadar çok seviyorum ki, senin mutlu olman için kendi mutluluğumdan, kendi aşkımdan vazgeçiyorum. Diyorum ki; "Git Ayşe, seni Las Vegas'ta Rihanna olmak bekliyor." İyi güzel de ikisi bir arada niçin olmasın? Hem aşkını yaşa hem kariyerini yükselt. Çünkü benim de o sırada bir başka yerde, bir başka büyük şey olma savaşım var.. Beni mutlu edecek. Aşk yandı gitti yani, çöpe. Hayır, tam tersi.. Aşk, böyle kalıyorsa sonsuza kadar sürer. Sen eğer, seni Las Vegas'ta Rihanna yapacak fırsat beklerken benim aşkım uğruna burada kalıyorsan hayat boyu ikimiz de mutlu olamayız. Çünkü sen durmadan "Ben neleri feda ettim adama bak" diyeceksin, bilinç altında. Eh! Diyebilirsin tabii, aşkın etkisi geçince neler diyebilirsin. İnsanoğlu der. Ben 12 yaşımda anneme "Bizim için fedakârlık yapma anne, bizim bunları sana ödememize imkân yok, hayatın beklentiyle geçecek" diye bağırdım. Peki olay neydi, merak ettim şimdi. Ankara'da ucuz satış var, ne alsan 10 lira. Annem de kendisine üç tane ayakkabı almış. Eve geldi; "Hepsini geri götürüyorum, benim çocuklarımın ayakkabıları eskimiş, ben kendime üç ayakkabı alma hakkına sahip değilim." 30 lira ha. Yani 3 dolar o zaman. La La Land'deki aşka dönelim mi, bu kariyer- aşk meselesi önemli mesele. 'La La Land'deki adamın Los Angeles'ta istediği müziği çalabileceği bir yer yok ve adam hep mutsuz. En sevdiği arkadaşı ona kulübünde iş veriyor, sevgilisiyle yaşayabilmek için orada para da kazanıyor ama mutsuz. Kızın hevesi oyuncu olmak, kızın hayalleri için Paris'e gitmesi lazım. Anlaşma öyle. Oğlanın Paris'e kızla gitmesine imkân yok. Kız vazgeçmek istiyor, oğlan onu teşvik ediyor gitmesi için. Oğlan kıza para yetiştirmek için o sevmediği kulüpte çalışmaya razı oluyor. Kız "Hayır" diyor "Sen sevdiğin müziği yapmalısın, mutlu olmak için." İkisi de deliler gibi âşık, ikisi de karşısındakinin mutluluğunun ne olduğunu biliyor. Oradan da benim felsefeme geliyoruz; "Sevmek sevdiğini mutlu etmektir, mutlu olmak değil." Ahhh o seviyede aşkı bulmak nasıl da zor. En büyük aşk o. Ama filmde bir arada olamadılar, ömürleri ayrı geçti, başkasından çocukları oldu. Bir arada olmak değil ki aşk, bir arada olabileceğin kaç kişi var ki ya. Ne demek o anlamadım?. Yani hele bir erkek olarak cebinde servetin varsa ohoooo... Her gün görüyoruz, okuyoruz. Ünlü bir oyuncuysan, ünlü bir futbolcuysan, zengin bir adamsan on beş günde bir arada olacağın kadını bulursun. Bir arada olmak iş değil ki günümüzde. Sevgililer Günü'nde köşemde anket yaptım, dört ünlüye sordum Arda Turan, Yalın, Kalben ve Aslışah Alkoçlar; 'Başarı mı aşk mı?". Dördü de "Aşk" cevabını verdi. Bu benim gibi iflah olmaz bir âşık için müthiş tabii ama hayatın gerçeğine bakınca hiç de cevabın "aşk" olmadığını anlıyorum. Mesela Arda'yı çok severim ama PlayStation mı sevgilisi mi desen, erkek arkadaşlarıyla PS oynamak için kızı saatlerce bekletir yani. Ben, sana ne dedim; "Dört kişiye değil, 4444 kişiye sorsan herkes aşk der ama herkesin içinde bir şey olmak arzusu vardır." Bundan ne çıkaralım o zaman? Başarı şansın varsa eğer ve sevgilin uğruna onu kullanmazsan mutsuz olursun. Aşk mutluluk getirmez. Sorunun cevabı esasen 'kariyer' yani. Aynı kişi iki türlü de deliler gibi sever. Birinde kendisi için sever; Ayşe'yi seviyorum çünkü beni çok mutlu ediyor. Öbüründe Ayşe için sever. Onun için sevdiğin zaman esas aşk odur. Aşk onu mutlu edebilmek için kendini silebilmektir. YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI Yasal Uyarı Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Super Sözler 2020,Eski sevgiliye Kapak sözler,süper sözler, ağır Süper Sözler Anlamlı,Darbe Sözler,Ağır Sözler Süper Yeni Sözler,Aşk sözler,aşk acısı sözleri,çok sevdiğini söyleyen sevgiliye süper sözler, hiç ayrılmayacağız diyen sevgiliye süper sözler, Süper Sözler Gelecekten bahsedenlerin gidişine hastayım. İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur. Hayatta edindiğim tecrübeler, yediğim kazıkların toplamıdır. Kendini çok beğenme kul katında. Ne kendini beğenmişler var toprak altında. Bir öleni geri getiremezsiniz, bir de kaybolan güveni. Çakma insanlara gönül verirsen orijinal acılar yaşarsın. En güzel süper sözler Hayatta iki şeyi çok iyi bileceksin. Benimsen kıymetini, değilsen haddini. Kızlar artık beyaz yatlı prenslerini bekliyorlar. Hayat, sensizliğe alışmak için çok kısa! Normaller tehlikelidir, delilere güvenin. Cam gibi olacaksın bu hayatta, kıranı keseceksin. Süper Sözler 2020 Kuvvetini zavallıya değil, zalime kullan. Hacı Bektaşi Veli Aşk elmayı yemekle başlar, ayvayı yemekle biter. Kalbimde arama eski yerini, sen gözümden akan sele karıştın. O’nu hiç görmemek, O’nu başkasıyla görmekten iyidir. Terk etmek kolaysa senin için, el sallamak zor değil benim için. Faturasız tek hat “dua”dır. Bol bol konuşun, konuştukça kazanın. Süper anlamlı sözler Aşık olup ıstırap çekeceğime, nezle olup burnumu çekerim. Yutmadan önce çiğnemek ne ise, konuşmadan düşünmek de odur. Ne kadar detaylı planlarsan, kader sana o kadar sert vurur. O’nu hiç görmemek, O’nu başkasıyla görmekten iyidir. Affetmek en büyük intikamdır. Zorlama! Ya kalbin kırılır, ya hevesin. Tutacak el bulamazsam koyar cebime gezerim. Sevilmeye layık olan ancak sevmesini bilendir. Resimli süper sözler Sen bana bakma ben senin baktığın yerde olurum. Ben senin için her şeyi feda ederimde, sen yeter ki bana veda etme. Her şeyi içine atarsın da kendini atacak bir yer bulamazsın. Her seven isimsiz bir kahramandır ve insan sevebildiği kadar insandır! Yarına bırakma! Bakarsın, yarın olur da sen olmazsın! Hz. Ali Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı. Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur. Tahammülüm kalmadı seni böyle severken sensizliğe! Hiç kimsenin, yağmurun bile böyle küçük elleri yoktur. Resimli güzel sözler Ölmek için sebebim yok ama yaşamak için de sınırdayım. Gittikçe sıradan biri oluyorsun, o yüzden lütfen gitme! Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim. Hani sadece ölüm ayırırdı bizi, söyle sevgilim… Hangimiz öldü? Tek bir kişinin yokluğu, çevrendeki tüm çokluğu hiç yapar. Adele Yarınlar hep güzel olacak derler, oysa bugünlerde dünlerin yarını değil mi? Ne kadar kolay artık seni seviyorum demek peki ya gerçekten sevmek. Kendini çok beğenme kul katında. Ne kendini beğenmişler var toprak altında. Deli gibi sevip aklını alacaksın kadının. Yarı yolda bırakıp; “ahını” değil. Aşk aynen yazıldığı gibidir Sesli başlar, sessiz biter. Dini süper sözler Şimdi ben mutluluğa müebbet yesem, kesin yarın af çıkar. Gözlerin gözlerime değdiğinde felaketim olurdu ağlardım. İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum. Aşkımı dağlara yazacaktım ama aşkımdan büyük dağ bulamadım. Ben kaybettiklerim için değil, kazanacaklarım için yaşıyorum. Sana sarılmayı o kadar çok seviyorum ki çünkü o sırada yüzüne bakmam gerekmiyor. Bir göz bir göze neyi anlatır bilmem ama bir söz bir gözü yıllarca ağlatır. Bin yıl ömrüm olsaydı bin yıl seni severdim, bin yıl seni sevseydim bin yıl daha isterdim. Ben sana “sevmeyi” öğretemedim, sen de bana “unutmayı” öğretemedin. Bir de sevgilinin öne gelen saçlarını arkaya atıp, yavaşça yanaktan öpmesi gibi bir gerçek var… Aşk, beynin kafatasından firar edip, başka bir kalpte köle olma durumudur. En Anlamlı super Sözler Deliye sormuşlar sen hiç aşık oldun mu diye. Deli gülmüş soran kişiye, ben neden delirdim ki diye. Mutluyken dinlediğin şarkının ritmine, mutsuzken sözlerine dikkat edersin. Beklemek güzeldir güzelim dönecekse eğer beklenen özlemek güzeldir güzelim özlüyorsa eğer öz lenen. İyimser bir insan ayakkabıları çalınınca “ayaklarım var ya” diyebilen insandır. Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül… Uzaklık küçük sevgileri öldürür büyükleri ise yüceltir tıpkı rüzgârın mumu söndürüp ateşi alev lendirdiği gibi. Gözlerinde baharları beklerken içindeki kış beni vurur; sen bilmezsin yüreğimden sevdana ne sular akmak ister durur! Hayat yollardan çizilmiş olsa bile yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm bile olsa selam verip geçeceksin. Eskiden olsa arkandan bakar ağlardım şimdi arkama bile bakmam eskiden uğruna dünyaları yakardım, şimdi bir kibrit bile çakmam. İşe giderken geç kalmıyoruz neden çünkü belli bir ücreti var. Namazı kılmıyoruz acaba ücreti cennet az mı geldi? Yalnız bir kalbin tek bir anahtarı vardır masum bir gülümseme ne olur gülümse! Bana değil kendine çünkü bunu en çok sen hak ediyorsun! Büyüyünce anlarsın dedikleri hiçbir şeyi anlamadım hala. Bir an önce anlasam iyi olur, daha ne kadar büyüyebilirim bilmiyorum. Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi aşktı o! Beni durup durup yenileyen oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi oydu, doludizgin gidişime dur diyen. Haritalara bakıyorum evin yok sözcüklere bakıyorum adın yok kendime bakıyorum seni görüyorum çünkü benden başka yerin yok. Bilmezler yalnız yaşamayanlar nasıl korku verir sessizlik insana; insan nasıl konuşur kendisiyle; nasıl koşar aynalara bir cana hasret, bilmezler. Benim bütün dualarım seninle sen bir ömür boyu mesut olasın diye, yalvarırım gündüz gece, hayalin gözlerimde, benim olasın diye. Sen çölde yağacak yağmur kadar değerli dalında açmış çiçek kadar güzelsin kaybedilmeyecek kadar önemli, kaybedilince de bulunmayacak kadar özelsin! Geçer elbet efendim geçer. Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer; ama mutlaka geçer… Bugün bensem dün sensin, deli bensem zincirim sensin, sarhoş bensem şarabim sensin, aşık bensem aşkım sensin ve ben hala yaşıyorsam sebebi sensin… Verdiğin çiçeği kuruttum çiçeğin adı gül müydü karanfil miydi unuttum aşkımı ilan ederken şahidimiz ay mıydı güneş miydi unuttum. Aydınlık dünyamı karanlık eyleme, seven yüreğimi sensizliğe sürükleme, her sigara dumanında aklıma düşme, düşte gör benim düştüğüm bu hale. Yaşamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgi sensiz olamaz, unutma ki sevmek daima beraber olmak değil sensizken bile seninle olabilmektir. Kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur. Kalbimi düzeltmek ise gece doğan güneşe dokunmaya benzer. Sen o suya yazı yazdın. Şimdi güneşin doğmasını bekle. Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım seni sevdiğim için özür dilerim. Gelip geçicidir dediler, çocuksun unutursun dediler, boşuna üzme kendini kimleri seveceksin dediler ama yanıldılar benim ilk ve tek aşkım sendin ve öyle kalacaksın! Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde. Ne olur kır şeytanın bacağını bir kez beni hatırla, bir sonbahar serinliğinde. Ben acı satın alırım, göğsümde bak onca yara var ben acı satın alırım, yitirilmiş umutlardan ben gülüş satın alırım, yüzümde bak onca çizgi var ben gülüş satın alırım, içimdeki çocuklardan! Akşamın matem rengine büründüğü saatte, gökyüzündeki kandiller tek tek yanmaya başladığında, içimde sessiz bir çığlık. Özlemeyi özledim. Özlemeye değer ne kaldıysa. Güne seninle başlamak ne güzel şey gülüm doğan güneşi seninle karşılamak her gün kucak kucak çoğalmak bir karış daha uzaklaşmak yalnızlıktan kara nöbetlerden düşleri paylaşmak her renkte yenidünyalarda sevginin temsilcisi olmak. Eğer beni daha fazla üzmek istemiyorsan rüyalarıma bile girme sakın n’olursun unutmak doğanın en güzel armağanı insana biliyorsun senin de son armağanın unutulmak olsun… Kendini bilmeli insan kendini görebilmeli el alemi tarttığı terazisinin bir kefesine kendini bir kefesine de vicdanını koyabilmeli. Evet, koyabilmeli koyabilmeli ki haddini hududunu sınırını görebilmeli. Evet, görebilmeli ki hiç te masum olmadığını anlayabilmeli. Yağmuru sevdiğini söylüyorsun yağmur yağdığında şemsiyeni açıyorsun rüzgârı sevdiğini söy lüyorsun rüzgâr estiğinde pencereni kapatıyorsun korkuyorum çünkü beni sevdiğini söylüyorsun. Bir gün sen de beni ararsın. Bir hasret seni yakar deli bir özlem sarar ağlarsın. Geri dönmek istersin eski bir şarkı yakar birden gözlerin dolar ağlarsın elimde değil unutmak seni kaçsam da kovalar anılar beni boş hayallere sarılır gibi, kolay mı unutmak biranda seni. Öyle eksildik ki yaşarken bize dokunan her şeyi eksiltiyoruz. Yalnızlığımızla çoğalıp kalabalığımızla eksiliyoruz. Ve öylesine kalabalık ki yalnızlığımız ne yana dönsek kendimize çarpıyoruz.
askerde olmek de bu duruma bir ornektir. pisi pisine niyazi vakasıdır. bir hiç uğruna yaşamaktan daha anlamlı. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
yaşamımızın en değerli şeylerini kaybetme sebebi. geç fark edilen bir olgu. iş işten geçmeden, heves edilen şeyin "hiç" olduğunu kabul etmez beni bir "hiç"le aldattın ha? dışardan hiç gibi görünen birşey sizin en kıymetli yolculuğunuz, yaşama tutunduranınız yani hayal hazineniz olabilir. dolayısıyla aslında hiç bir şey bir hiç uğruna değildir, sonunda kötülük de olsa iyilik de olsa önemli olan bir yere doğru giden bir yolun yolcusu olmaktır, anılarınız da size kalanlardır. insan sevmenin karşılığıdır bu. ...baharı yaz uğruna tükettik, aşkı naz uğruna?.. ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna;? derken ömrü’ tükettik bir hiç uğruna…...bkz sezai karakoç bir hep uğruna her boş didinmeniz, bey'fendi*. kaybı, fedayı, seçimi bilmiyorsunuz. bkz her/ibisilebkz dini bir uğruna hiçliğe her şeyi yükleyip, hayatımızın potansiyel boşluğunu anlamsız şeylerle doldurunca, her şey olup hiçliğe nüfuz eden doluluk çekip gittiğinde yağları alınmış göbeğe benzer o hiçlik. ya da şey gibi. yeni bir poşetin içini tıklım tıklım doldurunca şekli şemali, tutma yerinin mukavemeti bozuluyor. o poşet her halükarda dolacak. bari anlamlı şeylerle doldurmak hep yapmaya çalışırken, bir hiç uğruna hepten perişan olmamak için bu şart ne dediğimi tam da bilemiyorum. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
bir hiç uğruna aşkımı feda mı ediyorsun